11 Aralık 2011 Pazar

O ülkemizdeki yaşayan en büyük müzisyenlerden biridir.

Türkiye’de müzik piyasasının girdiği bataklıktan şikayetçi olanlarımız vardır. Hep aynı müzikler, aynı tip şarkılar ve müzik eğitimi olmayan popçular... Bu durumun bir avantajı gerçekten iyi müzik yapan müzisyenlerin ve grupların daha öne çıkması ve değerlerinin artmasıdır. Magazin programlarına çıkmayan, arkalarından kızlar dansetmeyen ve kendini müziğe adamış kişiler bizi yakın gelecekte ileriye götürecek olanlardır.

Konfucyus ne demiş; Gittiğiniz bir yerdeki kültürü, derinlikleri, sığlıkları anlamak için o ülkenin müziğini dinleyin. 

  
Gözle görülür bir gerçek varsa o da bir zamanlar ülkemizin kültür seviyesinin daha yüksek olduğudur. Gerçi bu ülkemize has bir durum değil. Tüm dünya ülkerlerine ait bir gerileme. Bu anlamda, kültür seviyesi ile doğru orantılı geliştiğine inandığım müzik ve müzisyenlerimiz açısından geçmişi özlemiyor değilim. Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Barış Mano, Cem Karaca ilk aklıma gelen değerler. İşte o değerli müzisyenlerden biri de yaşayan efsane; ‘ Erkin Koray’ bir baska deyişle, ‘ ERKİN BABA!’dır.
.

Aşağıdaki videoyu izleyin ve lütfen şarkının sözlerini de aynı anda okuyun. Müthiş bir müzisyen olmanın yanında, bu kadar iyi İngilizce şarkı söyleyen  Türk müzisyenlerin ne kadar az olduğunu unutmayın!


Deep down in Louisiana close to New Orleans
Way back up in the woods among the evergreens
There stood a log cabin made of earth and wood
Where lived a country boy named Johnny B. Goode
Who never ever learned to read or write so well
But he could play the guitar just like a ringin' a bell
Chorus:
Go, go, go Johnny go go
go Johnny go go
go Johnny go go
go Johnny go go
Johnny B. Goode
He used to carry his guitar in a gunny sack
Or sit beneath the tree by the railroad track
Oh an engineer could see him sitting in the shade
Strummin' to the rhythm that the drivers made
People passing by they would stop and say
Oh my but that little country boy could play

Size Erkin Baba ile bazı bilgiler vereceğim.. Bunlardan bazılarını belki de hiç bilmiyorsunuzdur. Ne kadar değerli olduğunun altını çizmek istedim...
İlk konserini Galatasaray Lisesi'nde verdiğinde izleyenler arasında o zaman ortaokula giden‘Barış Manço’ vardi.

ilk 45'liği 'Bir Eylül Akşamı/It's So Long’ daki ‘ It’s so long ‘ sarkisi, Dünya’da cigar acan Beatles muziği temellerini taşır ve Beatles’dan önce piyasaya sürülmüştür.

1970’lerde saçının uzunluğu ve yaptığı müziğin marjinalliğine hiç aldırmadan, komün evlerinde arkadaşlarıyla kalıp, batı ve doğu müziği üzerine araştırmalar yapıp kendi sentezlerini oluşturuyordu. Hayatına ‘hippi’ felsefesi hakimdi.

Pink Floyd, Greadful Dead gibi gruplar doğu müziğine ve enstrümanlarına hayranken Erkin Koray bunları onlardan önce aranje edip müziğinde kullanıyordu.

Beatles’ın Norwegian Wood' adlı 45'liklerinde kullandıklari ve büyk sükse yapan ‘Sitar’ enstrümanını o zamanlar Erkin Koray kullanıyordu ve bu aynı zamanda ‘ Orhan Gencabay’ tarafindan da kullanılırdı.

O dönemlerde Erkin Koray ve Orhan Gencebay birbirlerinin müziklerinden ve fikirlerinden son derece etkilenmiş oldukca iyi iki arkadaştı ve bol miktarda fikir alısverişi yapıyorlardı.

Avrupa'da Alice Cooper ve David Bowie renkli yüz makyajlarıyla sahneye çıkarken, Erkin Koray da bu modayı takip ettiği için o da yüz makyajiyla sahneye cikar.

Beethoven’in bilim ve müzigi birlestirmesi gibi Erkin Koray’da Dogu Felsefesiyle muzigi birlestirmistir ve bu uğurda dünyayi gezmeyi ihmal etmemiştir. Hindistan , Nepal , İran , Kuzey Afrika uğradığı yerlerdir.

1970 sonrasinda ülkeyi politik gerginliklerden dolayı uzun süre  yurtdışında yasamıştır.

Kızını okula göndermeyerek sisteme karşı tavrını ortaya koymuştur. Ama kızını özel derslerle ve kendi gerekli gördüğü kitaplarla eğitir.

Elektro Saz’ın mucididir.

Erkin Koray'ın ‘Mezarlık Gülleri’ adli hayatını anlatan ve bugünün dünyasını eleştiren bir kitabı vardır.

Kısaca ‘Rock n’ Roll’ un ilk temsilcisidir.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder