22 Kasım 2011 Salı

İnsanları üzerek raiting yapmak... Nereye kadar?

 Nilgün Çolak dün Petek Dinçöz'ün sabah programına konuktu. Birkaç gün önce beni arayıp programa çıkacağını haber verdiğinde; "yeni kitabımı, yeni markamı ve biliyorsun doğudaki kadınlarla ilgili istihdam planlarım var hepsini anlatacağım dedi. "Ben programı seyredemedim, işim yüzünden kaçırdım. Programdan sonra Nilgün Hanım'la konuştuğumda ise sesi çok üzgündü. Programın kaydını izleyince gördüm ki; daha önce bir çok dostumun, arkadaşımın başına gelen şey onun da başına gelmiş, raiting uğruna tüm hakları çiğnenmişti.


TV'lerimiz, özellikle de sabah programlarımız raiting kaygısı yüzünden ne yapacaklarını şaşırıyor. Dayak yemiş, aldatılmış, tecavüze uğramış kadınlar, birbirine hakaret eden yıldızlar, hırsız, dolandırıcı adamlar üzerinden raiting patlaması kovalıyorlar. Özellikle sabah programlarını sunan kadınlar ise, kadınsal dürtüleriyle de olsa gerek, yangına körükle giderek konuklarını köşeye sıkıştırıyor ve belki de milyonların önünde hiç de konuşmak istemedikleri şeyleri ağızlarından alıyorlar. Hatta bazen insanlara yapmadıkları şeyleri yapmış gibi söyletiyorlar. Çünkü programa davet edilen kişiler, profesyonel televizyoncular ve sunucularla karşı karşıya gelince bazen savunmasız kalıyorlar. Söyletmek istediği şey için sürekli saldıran sunuculara karşı sonunda pes edip çoğunluğu sonradan pişman olacağı şeyler söyleyebiliyor. E tabi o sunucular profesyonel ve bunun için para alıyorlar. Ben onlarca kez şahit oldum, bu programlara katılmaktan dolayı pişman olanlara, günlerce ağlayıp kendini eve hapsedenlere. İş hayatı veya sosyal sorumluluklar ile ilgili konuşmak için çağırıp daha sonra özel hayatının en ince detaylarına, hatta yatak odasına sızmak isteyen raiting canavarlarına yem olmamak için dikkatli olmak gerek.
Nilgün Hanım ile programdan sonra görüştüğümde, özel hayatını konuşmak için çıkmadığını ama köşeye sıkıştığını ve bu şekilde bir malzeme olduğu için duyduğu derin üzüntüyü anlattı. Sizinle de paylaşayım istedim...
Nilgün Çolak aldatılmış bir kadın evet. Ama bu geçmişte kaldı. Şu anda iş hayatı, yazdığı kitabı ve dimdik ayakta duruşu ile hayat buluyor. Sürekli geri dönüp temcit pilavı gibi aldatılmasını deşmenin anlamı nedir anlayabilmiş değilim. Pardon anlıyorum aslında. Bu memlekette iyi işler prim yapmaz, aldatılan kadına ağlamak ve onu tekrar tekrar ağlatmak varken...
Ancak birşeyi göz ardı ediyoruz; o bir anne ve 2 tane de dünya tatlısı kızı var. İnsanların özel hayatlarına "parmak atarak" raiting sağlarken, kırılan, travmaya uğrayan o küçücük yürekleri de unutmamak gerek. Raiting için harcanan o minik kalpleri sonra kim tamir decek?

1 yorum:

  1. Söylenecek hiç bir söz yok para demiri keser demekki. petek hanımda kadın olduğunu unutu vermiş demmekki

    YanıtlaSil