Günlerdir bahsettiğim 10 günlük Milano seyahati dün itibariyle başladı. Size ancak bugün yazabiliyorum çünkü havaalanına yetişmeye çalışırken kaza geçirdik, araba aktarma beklerken geç kaldık ve uçağa zar zor yetiştik. Milano havaalanında içinde laptopumun ve bir takım elektronik cihazların olduğu el valizini de unutunca tabi ne moral kaldı ne keyif post most hak getire… Neyse bugün bavul bulundu hem ben laptopuma kavuştum hem de keyfimeJ Bu arada siz siz olun bilgisayarınızdaki tüm verilerin yedeğini alın, gidince anlıyor insan kıymetini…
Neyse dün Mlano’ya gelip otelimize yerleşir yerleşmez karnımızı doyurmak için kendimizi sokaklara attik. Birşeyler atıştırmak için aşağıda resimlerinizi gördüğünüz bu mekanı seçtik çünkü yapı itibariyle Türkiye’de olmayan bir tür…
İçeri giriyorsunuz; sağda sigara, çikolata ve puro satılan bizdeki sigara bayilerini andıran bir bölüm, ortada tavandan sarkan kocaman bir kristal avize, solda zengin bir içki barı, barın önünde boydan boya açık büfe atıştırmalıklar, orta alanda ayakta takılan insanlar için bistrolar ve barın içinde hiç durmadan Prosecco servisi yapan yakışıklı bir barmen… İnsanlar iş çıkışı buraya uğrayıp bir kaç kadeh içip, atıştırıp evlerine gidiyor. Hani bizde “iş çıkışı bir drink alalım mı şekerim?” diye tabir edilen ama pek de uygulayamadığımız modeli...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder